Tom daha fazla düz durmaya dayanamıyor.
- Tom can't stand up straight anymore.
Tom Mary'nin davranışına daha fazla katlanamaz.
- Tom can't put up with Mary's behavior anymore.
Artık onu sevmiyorum.
- I don't like him anymore.
Artık onu sevmiyorum.
- I don't love her anymore.
Tom bundan sonra artık yalnız olmadığının farkında oldu.
- Tom became aware that he was no longer alone anymore.
Seninle bundan sonra konuşmayacağım.
- I won't talk to you anymore.
Tom bundan sonra daha dikkatli olacağını söylüyor.
- Tom says he'll be more careful from now on.
Bundan sonra daha sıkı çalış.
- Study harder from now on.
Tom bundan böyle bunu bu şekilde yapacaktır.
- Tom will do that this way from now on.
Bundan böyle, görüşelim.
- From now on, let's keep in touch.
Artık dikkatli olmak zorundayım.
- I have to be careful from now on.
Artık ne yapacağımı bilmiyorum.
- I don't know what to do from now on.
As soon as I walked into that party I thought, I'm not in Kansas anymore..
... Obviously, not so ridiculous anymore. ...
... wasn't 10 or 20 places anymore. ...