any particular individual or state which may follow these forces or behaviors

listen to the pronunciation of any particular individual or state which may follow these forces or behaviors
İngilizce - Türkçe

any particular individual or state which may follow these forces or behaviors teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

evil
fenalık
evil
fena
evil
kötü

Kendi görüşüme göre, Twitter kuşu dünyamızdaki en kötü kuştur. - In my opinion, Twitter bird is the most evil bird in our world.

Twitter kuşu kötüdür. - The Twitter bird is evil.

evil
{i} musibet
evil
bela

Evlilik,eğer insan gerçekle yüz yüze kalacaksa bir beladır fakat gerekli bir bela. - Marriage, if one will face the truth, is an evil, but a necessary evil.

evil
uğursuz

Onu yalnız bırak, seni uğursuz piç! - Leave him alone, you evil bastard!

evil
kaza

İyi kötü karşısında her zaman kazanır. - Good always wins over evil.

evil
{i} dert
evil
{i} belâ

Evlilik,eğer insan gerçekle yüz yüze kalacaksa bir beladır fakat gerekli bir bela. - Marriage, if one will face the truth, is an evil, but a necessary evil.

evil
{s} çok kötü, şerir
evil
{s} tâlihsiz
evil
{i} uğursuzluk
evil
evil eye kem göz
evil
{i} zarar
evil
evildoer kötülük eden kimse
evil
{s} aksi
evil
{s} kem
evil
günahkar kimse
evil
(isim) kötülük, musibet, uğursuzluk, belâ, dert, zarar, günah
İngilizce - İngilizce
evil
any particular individual or state which may follow these forces or behaviors

    Heceleme

    a·ny par·ti·cu·lar in·di·vi·du·al or state which May fol·low these Forc·es or behaviors

    Türkçe nasıl söylenir

    eni pırtîkyılır îndıvîcıwıl ır steyt hwîç mey fälō dhiz fôrsîz ır bîheyvyırz

    Telaffuz

    /ˈenē pərˈtəkyələr ˌəndəˈvəʤəwəl ər ˈstāt ˈhwəʧ ˈmā ˈfälō ˈᴛʜēz ˈfôrsəz ər bəˈhāvyərz/ /ˈɛniː pɜrˈtɪkjəlɜr ˌɪndəˈvɪʤəwəl ɜr ˈsteɪt ˈhwɪʧ ˈmeɪ ˈfɑːloʊ ˈðiːz ˈfɔːrsɪz ɜr bɪˈheɪvjɜrz/