an old woman

listen to the pronunciation of an old woman
İngilizce - Türkçe

an old woman teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

bat
{i} beysbol sopası
old woman
yaşlı

Onlar benim yaşlı bir kadın olduğumu söylüyorlar. - They say that I'm an old woman.

O yaşlı kadın kimdir? - Who is that old woman?

babushka
eşarp
bat
vuruş

Şu anda, o, en iyi vuruşçumuz. - Currently, he's our best batter.

İyi bir vuruşcu olmak için, gevşek tutmalısın ve içgüdünü izlemelisin. - To be a good batter, you've got to hang loose and follow your instincts.

babushka
(isim) eşarp
bat
{f} kırpmak
bat
(fiil) vuruş yapmak, vurmak (topa); kırpmak
bat
(göz) kırpmak
bat
darbe
bat
{i} hız

Savaş hızla şiddetli ve kanlı oldu. - The battle quickly became fierce and bloody.

bat
göz kırp/sopayla
bat
{f} vuruş yapmak
bat
go on a bat bütün gece kafayı çekmek
bat
go to bat for yardımına koşmak
bat
{i} bilardo sopası

O, bilardo sopası ile topa vurdu. - He hit the ball with the bat.

bat
{i} sopa

O, bir beyzbol sopası ile ona saldırdı. - She attacked him with a baseball bat.

Tom Mary'yi bir beyzbol sopasıyla öldüresiye döğdü. - Tom beat Mary to death with a baseball bat.

bat
pingpong ve tenis raketi
bat
{i} raket

Oyuncu raketi topa salladı. - The player swung the bat at a ball.

bat
spor

Bazı sporcular bir egzersiz veya yarıştan sonra bir buz banyosu almanın vücutlarının daha çabuk iyileşmesine izin verdiğine inanmaktadırlar. - Some athletes believe that taking an ice bath after a workout or a race allows their body to recover more quickly.

Birçok en iyi sporcular egzersizlerden sonra buz banyosu yaparlar. - Many top athletes take ice baths after workouts.

bat
spor sopayla topa vurmak
old woman
kocakarı
old woman

Yaşlı kadına torunu tarafından eşlik edildi. - The old woman was accompanied by her grandchild.

Yaşlı kadına kız torunu tarafından eşlik edildi. - The old woman was accompanied by her granddaughter.

old woman
anne
old woman
ihtiyar
old woman
acuze
old woman
karı
İngilizce - İngilizce
bat
carlin
gammer
crone
granny
faggot
aad wife
babushka
old woman
Old mother
old woman
wife
old woman
An elderly woman
old woman
A person (irrespective of age or sex) who is always complaining about his or her situation

Stop being such an old woman and get on with it.

old woman
Old female partner
old woman
elderly woman; mother, mom; wife
old woman
a woman who is old
old woman
disapproval If you refer to someone, especially a man, as an old woman, you are critical of them because you think they are too anxious about things
old woman
herb with grayish leaves found along the east coast of North America; used as an ornamental plant
an old woman

    Heceleme

    an old wo·man

    Türkçe nasıl söylenir

    ın ōld wûmın

    Telaffuz

    /ən ˈōld ˈwo͝omən/ /ən ˈoʊld ˈwʊmən/