an obstacle that hinders achievement of a goal

listen to the pronunciation of an obstacle that hinders achievement of a goal
İngilizce - Türkçe

an obstacle that hinders achievement of a goal teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

difficulty
güçlük

Yaşlı kadın merdivenleri güçlükle tırmandı. - The old woman climbed the stairs with difficulty.

Sorunun çözümünde hiç güçlük çekmedi. - He had no difficulty in solving the problem.

difficulty
zorluk

İstasyonda biletimi bulurken büyük zorluk yaşadım. - I had great difficulty in finding my ticket at the station.

Bu tür müzik, daha yaşlı insanların anlamakta zorluk çektiği bir şeydir. - This kind of music is something that older people have difficulty understanding.

difficulty
{i} sorun

Derdimi Fransızca anlatmada sorun yaşadım. - I had difficulty in making myself understood in French.

Sorunun çözümünde hiç güçlük çekmedi. - He had no difficulty in solving the problem.

difficulty
düğüm
difficulty
{i} sıkıntı

Herhangi bir sıkıntı içinde misin? - Are you in any difficulty?

Ben İngiltere'deyken İngilizce konuşmakta büyük sıkıntı yaşadım. - When I was in England, I had great difficulty trouble in speaking English.

difficulty
be in difficulties parasız kalmak
difficulty
{i} külfet
difficulty
güç şey
difficulty
make veya raise a difficulty güçlük çıkarmak
difficulty
{i} meşakkat
difficulty
{i} sıkıntı, problem. make difficulties zorluk çıkarmak
difficulty
güçlük zorluk
difficulty
itiraz
difficulty
nazlanma
difficulty
{i} engel
İngilizce - İngilizce
difficulty

We faced a difficulty.

an obstacle that hinders achievement of a goal

    Heceleme

    an ob·sta·cle that hinders a·chieve·ment of a goal

    Türkçe nasıl söylenir

    ın äbstıkıl dhıt hîndırz ıçivmınt ıv ı gōl

    Telaffuz

    /ən ˈäbstəkəl ᴛʜət ˈhəndərz əˈʧēvmənt əv ə ˈgōl/ /ən ˈɑːbstəkəl ðət ˈhɪndɜrz əˈʧiːvmənt əv ə ˈɡoʊl/