İngilizce - Türkçe
an automated program that searches the internet teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- spider
- örümcek
Tavanda yürüyen bir örümcek gördüm.
-I saw a spider walking on the ceiling.
Hiç ağını ören bir örümcek gördün mü?
-Have you ever seen a spider spinning its web?
- spider
- ağ
Büyük bir örümcek bir ağ örüyordu.
-A big spider was spinning a web.
Bu örümceğin ısırması şiddetli ağrıya sebep olur.
-The bite of this spider causes intense pain.
- spider
- spider web örümcek ağı
- spider
- ıstavroz
- spider
- kırılmadan tuzla buz olmak spider crab uzun ve ince bacaklı bir cins yengeç
- spider
- dökme demir tava
- spider
- örümcekli
- spider
- water spider su örümceği
- spider
- (Tıp) Örümcek şeklinde olan ben
- spiders
- örümcekler
Örümceklerden korkarım.
-I'm terrified of spiders.
Örümceklerden korkarım.
-I'm afraid of spiders.
- spider
- spider monkey örümcek maymunu
- spider
- Libinia
- spider
- {i} ayaklı tava
- spider
- {i} istavroz dişlisi
- spider
- {i} fayton
- spider
- (İnşaat) istavroz, örümcek
İlgili Terimler
an automated program that searches the internet
Heceleme
an au·to·ma·ted pro·gram that searches the internetTürkçe nasıl söylenir
ın ôtımeytîd prōgräm dhıt sırçîz dhi întırnetTelaffuz
/ən ˈôtəˌmātəd ˈprōˌgram ᴛʜət ˈsərʧəz ᴛʜē ˈəntərˌnet/ /ən ˈɔːtəˌmeɪtɪd ˈproʊˌɡræm ðət ˈsɜrʧɪz ðiː ˈɪntɜrˌnɛt/
Resimler
Geçmiş
Favoriler