an association between, or property of, two or more objects

listen to the pronunciation of an association between, or property of, two or more objects
İngilizce - Türkçe

an association between, or property of, two or more objects teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

relation
ilişki

O ülke, Amerika Birleşik Devletleri ile diplomatik ilişkileri kesti. - That country broke off diplomatic relations with the United States.

Mutluluğun yüzde 90 kadarı tutum, yaşam kontrolü ve ilişkiler gibi unsurlardan geliyor. - As much as 90 percent of happiness comes from elements such as attitude, life control and relationships.

relation
ara

O iki problem arasında herhangi bir yakınlık görmüyorum. - I don't see any relation between the two problems.

Japonya ve ABD arasındaki arkadaşça ilişkileri sürdürmeliyiz. - We must maintain the friendly relations between Japan and the U.S.

relation
naklediş
relation
takıntı
relation
aidiyet
relation
akraba

O benimle akraba değil. - He is no relation to me.

O, onun uzak bir akrabasıdır. - He is a distant relation of hers.

relation
bağıntı
relation
{i} bağ

En büyük nimet sağlık, en büyük zenginlik kanaat, en büyük bağ da vefadır. - Health is the greatest gift; satisfaction the greatest wealth; fidelity the greatest relation.

relation
{i} söyleme
relation
{i} bağlantı
relation
{i} anlatma
relation
akrabalar
relation
{i} oran
relation
(Tıp) İlgi, ilişki, münasebet
relation
{i} ilgi

Ben, özellikle Pekin gibi büyük şehirler ile ilgili olarak Çin'i tek bir cümleyle açıklayabilirim. - Çin, yaşam hızı hem hızlı hem de keyifli bir ülkedir. - I can describe China, especially in relation to big cities like Beijing, in one sentence - China is a country whose pace of life is both fast and leisurely.

Ciddi bir ilişki ile ilgilenmiyorum. - I'm not interested in a serious relationship.

relation
relations i
relation
{i} nispet
relation
bağıntı,ilişki
İngilizce - İngilizce
relation
an association between, or property of, two or more objects