I want to devote my life to education.
- Hayatımı eğitime adamak istiyorum.
You have to devote yourself to the task.
- Kendinizi göreve adamak zorundasınız.
I want to dedicate this song to him.
- Bu şarkıyı ona adamak istiyorum.
I want to dedicate all my time to this project.
- Bütün zamanımı bu projeye adamak istiyorum.
Seen from the sky, the island was very beautiful.
- Gökyüzünden bakıldığında ada çok güzeldi.
Japan is an island country.
- Japonya bir ada ülkesidir.
Hard work and dedication will bring you success.
- Sıkı çalışma ve kendini adama sana başarıyı getirecektir.
The mandatory character of schooling is rarely analyzed in the multitude of works dedicated to the study of the various ways to develop within children the desire to learn.
- Eğitimin zorunlu karakteri çocukların içinde öğrenme arzusu geliştirmek için çeşitli şekillerde çalışmaya adanmış işlerin çokluğunda nadiren analiz edilir.
He dedicated himself to research.
- O kendini araştırmaya adadı.
The Island of Taiwan's surface area is thirty-six thousand square kilometers.
- Tayvan adasının yüz ölçümü 36.000 kilometre kare.
The islet protrudes above the water.
- Adacık su üstünde çıkıntı yapıyor.
The islet resembled a tortoise from afar.
- Adacık uzaktan bir kaplumbağaya benziyordu.
The mandatory character of schooling is rarely analyzed in the multitude of works dedicated to the study of the various ways to develop within children the desire to learn.
- Eğitimin zorunlu karakteri çocukların içinde öğrenme arzusu geliştirmek için çeşitli şekillerde çalışmaya adanmış işlerin çokluğunda nadiren analiz edilir.
He dedicated himself to biology studies for almost ten years.
- On yıldır kendini biyoloji çalışmalarına adadı.
He devoted himself to the study of chemistry.
- O kendini kimya çalışmasına adadı.
She devoted herself to the volunteer activity.
- O, gönüllü faaliyetine kendini adamış.
He intends to devote his life to curing the sick in India.
- O, hayatını Hindistan'daki hastaları tedavi etmeye adamak istiyor.
Several young engineers were employed and were devoted to developing a new computer.
- Birçok genç mühendis istihdam edildi ve onlar kendilerini yeni bir bilgisayar geliştirmek için adadılar.
The islet protrudes above the water.
- Adacık su üstünde çıkıntı yapıyor.
The islet stands out above the water.
- Adacık su üstüne çıkıyor.