a wine collection, especially when stored in a cellar

İngilizce - Türkçe

a wine collection, especially when stored in a cellar teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

cellar

kiler

Kiler kapısı bir patlama sesi ile açıldı. - The cellar-door flew open with a booming sound.

Onun önsezisine rağmen Mary kilere girdi. - Despite her foreboding, Mary entered the cellar.

cellar

{i} mahzen

Tom kendini kazara şarap mahzenine kilitledi. - Tom accidentally locked himself in the wine cellar.

Tom'un bodrumunda bir şarap mahzeni var. - Tom has a wine cellar in his basement.

{i} şarap stoğu

{i} bodrum

TV setimizi aşağıya bodruma getirdi. - He brought our TV set down to the cellar.

Tom eski bilgisayarımızı bodruma koydu. - Tom put our old computer in the cellar.

{i} şarap stoku

{i} şarap mahzeni

Tom'un bodrumunda bir şarap mahzeni var. - Tom has a wine cellar in his basement.

Şarap mahzenine gidin ve birkaç şişe şarap alın. - Go to the wine cellar and get a couple of bottles of wine.

cellar

(Bilgisayar,Teknik) aşağı itmeli bellek

cellar

yeraltı

İngilizce - İngilizce

a wine collection, especially when stored in a cellar teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı: cellar

a wine collection, especially when stored in a cellar

Heceleme

a wine collection, es·pe·cial·ly when stored in a cel·lar

Telaffuz

Resimler

Google Resimler

Bing Resimler

Geçmiş

Favoriler

Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.

a wine collection, especially when stored in a cellar