a record; a writing

listen to the pronunciation of a record; a writing
İngilizce - Türkçe

a record; a writing teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

page
{i} sayfa

Bu makine dakikada 60 sayfa basabilir. - This machine can print sixty pages a minute.

Biri bu kitabın ilk üç sayfasını yırtmış. - Someone has ripped out the first three pages of this book.

page
iç oğlanı
page
resmi kıyafetli el ulağı
page
föy
page
sahife
page
sayfaları numaralamak
page
adını anons etmek
page
bet
page
çağırmak
page
{f} sayfala

Sarı sayfalara bir göz at. - Look through the yellow pages.

IPad Flash içeriği ile web sayfalarını uygun şekilde görüntüleyebilseydi, benim için mükemmel bir çözüm olurdu. - The iPad would be a perfect solution for me if it could properly display web pages with Flash content.

page
(konakçı/vb.) garson
page
{i} içoğlanı
page
{i} peyk
page
{f} (bir yazının) sayfalarını numaralamak
page
sayfalarını numarala
page
oğlan/sayfa
page
{f} sayfa numarası vermek
page
{i} (otelde) komi
İngilizce - İngilizce
page
a record; a writing