a narrow body of water separating an island from the mainland

listen to the pronunciation of a narrow body of water separating an island from the mainland
İngilizce - Türkçe

a narrow body of water separating an island from the mainland teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

sound
(İnşaat) ses

Klavsenin sesini çok severim. - I like the sound of harpsichord very much.

Kulak yolu ses dalgalarını kulak zarına iletir. - The ear canal sends sound waves to the eardrum.

sound
{i} koy

Ben korkunç sesleri engellemek için parmaklarımı kulaklarıma koydum. - I put my fingers in my ears to block out the terrible sounds.

Bir koyun nasıl ses çıkarır? - What sound does a sheep make?

sound
{s} kuvvetli
sound
{f} gibi gelmek: That sounds
sound
akıllıca (davranış)
sound
geniş boğaz
sound
(Ticaret) iyi durumda
sound
ses çıkarmak

Bir yerli konuşan gibi ses çıkarmak istiyorsan bu çok iş gerektirir. - If you want to sound like a native speaker, it'll take a lot of work.

Kendi ana dilinde doğal ses çıkarmak ve ana dilin olmayan bir dilde doğal olmayan ses çıkarmak çok kolaydır. - It's very easy to sound natural in your own native language, and very easy to sound unnatural in your non-native language.

sound
etki

Tom etkilenmiş görünüyor. - Tom sounds impressed.

sound
salim

Hepimiz sağ salim geri döndük. - We're all back safe and sound.

Oğlu eve sağ salim döndüğünde çok memnun olmuştu. - She was very pleased when her son returned home safe and sound.

sound
geçerli
sound
{f} sondayla bakmak
sound
{f} muayene etmek
sound
{f} söylemek
sound
(fiil) ses vermek, ses çıkarmak, çalınmak, etki bırakmak, çalmak, belli etmek, söylemek, muayene etmek, iskandil etmek, araştırmak, sondayla bakmak, sonda ile yoklamak, derıne dalmak (balina), ağzını aramak
sound
{f} araştırmak
sound
{f} belli etmek
sound
{i} haliç
sound
deliksiz bir şekilde
İngilizce - İngilizce
sound
a narrow body of water separating an island from the mainland

    Heceleme

    a nar·row bo·dy of wa·ter sep·a·rat·ing an is·land from the Main·land

    Türkçe nasıl söylenir

    ı närō bädi ıv wôtır sepıreytîng ın aylınd fırm dhi meynlınd

    Telaffuz

    /ə ˈnarō ˈbädē əv ˈwôtər ˈsepərˌātəɴɢ ən ˈīlənd fərm ᴛʜē ˈmānlənd/ /ə ˈnæroʊ ˈbɑːdiː əv ˈwɔːtɜr ˈsɛpɜrˌeɪtɪŋ ən ˈaɪlənd fɜrm ðiː ˈmeɪnlənd/