a moving piece which is guided by a part or parts along which it slides

listen to the pronunciation of a moving piece which is guided by a part or parts along which it slides
İngilizce - Türkçe

a moving piece which is guided by a part or parts along which it slides teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

slide
slayt

Her kapının sal olarak kullanılabilecek çıkarılabilir bir slaytı vardır. - Each door has a detachable slide that can be used as a raft.

slide
sürgü

Sürgülü hesap cetvelinin ne olduğunu bilmek için çok gençsin. - You're too young to know what a slide rule is.

slide
kızak yapmak
slide
lam
slide
heyelan
slide
kıl
slide
{f} kay

Lütfen kamyonet kapısını kaydırarak açar mısın? - Would you please slide the van door open?

Alice uzun yoldan kaydı. - Alice slid down the long slide.

slide
(Mühendislik) kızak

Kızakla taşımak çok kolaydır. Yapman gereken tek şey sıkı oturmak ve onu kaydırmaktır. - Sledding is very easy. All you have to do is sit down tight and let it slide.

slide
{f} (slid)
slide
{f} kaydırmak

Kızakla taşımak çok kolaydır. Yapman gereken tek şey sıkı oturmak ve onu kaydırmaktır. - Sledding is very easy. All you have to do is sit down tight and let it slide.

slide
{i} kayak yeri
slide
{i} kayma
slide
{i} patensiz kayma
slide
(isim) kayma, kayış, patensiz kayma, kızak yolu, kayak yeri, toprak kayması, heyelan, sürgü, kızak [müh.], slayt, dia, agraf, lâm, toka
slide
{f} akıp gitmek
slide
{i} mikros- kopta
slide
{i} dia, diyapozitif, slayt
slide
{i} lâm
İngilizce - İngilizce
slide
a moving piece which is guided by a part or parts along which it slides

    Heceleme

    a mo·ving piece which I·s gui·ded by a part or parts a·long which it slides

    Türkçe nasıl söylenir

    ı muvîng pis hwîç îz gaydıd bay ı pärt ır pärts ılông hwîç ît slaydz

    Telaffuz

    /ə ˈmo͞ovəɴɢ ˈpēs ˈhwəʧ əz ˈgīdəd ˈbī ə ˈpärt ər ˈpärts əˈlôɴɢ ˈhwəʧ ət ˈslīdz/ /ə ˈmuːvɪŋ ˈpiːs ˈhwɪʧ ɪz ˈɡaɪdəd ˈbaɪ ə ˈpɑːrt ɜr ˈpɑːrts əˈlɔːŋ ˈhwɪʧ ɪt ˈslaɪdz/