İngilizce - Türkçe
a form of mineral with a brilliant lustre teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- glance
- {f} göz atmak
Buna göz atmak isteyebilirsin.
-You might want to glance at this.
Broşüre hızla göz atmak.
-I glanced through the brochure.
- glance
- {i} kısa bakış
- glance
- kısaca bakış
- glance
- {i} bakış
Bana bir bakış fırlattı.
-She gave a glance at me.
O bize bir bakış fırlattı.
-She threw a glance at us.
- glance
- {f} parıldamak
- glance
- {f} göz at
Broşüre hızla göz atmak.
-I glanced through the brochure.
O, evraklara bir göz attı.
-He took a glance at the papers.
- glance
- bakmak
- glance
- darbe/parıltı/bakış
- a form of
- formun
- glance
- {i} parıltı
- glance
- {i} kükürtlü mineral
- glance
- {i} imâ
- glance
- {i} sıyırma
- glance
- {f} at -e göz atmak
- glance
- glance parla/bak
- glance
- {i} parlak
- glance
- (fiil) göz atmak, göz gezdirmek, bakıvermek, parıldamak
- glance
- {f} bakıvermek
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
a form of mineral with a brilliant lustre teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- glance
a form of mineral with a brilliant lustre
Heceleme
a form of min·er·al with a bril·liant lus·treTürkçe nasıl söylenir
ı fôrm ıv mînrıl wîdh ı brîlyınt lʌstırTelaffuz
/ə ˈfôrm əv ˈmənrəl wəᴛʜ ə ˈbrəlyənt ˈləstər/ /ə ˈfɔːrm əv ˈmɪnrəl wɪð ə ˈbrɪljənt ˈlʌstɜr/
Resimler
Favoriler