a community gathering to celebrate and exhibit local achievements

listen to the pronunciation of a community gathering to celebrate and exhibit local achievements
İngilizce - Türkçe

a community gathering to celebrate and exhibit local achievements teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

fair
{i} panayır
fair
{s} adil

Bay Hasimoto bize karşı adil. - Mr. Hashimoto is fair to us.

Onlar da başkalarına adil olmalıdır. - They should also be fair to others.

fair
{i} festival
fair
{i} lunapark (gezici)
fair
pak
fair
{s} güzel, açık ve güneşli (hava)
fair
pazar
fair
şöyle böyle
fair
{s} makul

O oldukça makul bir fiyat. - That's a fairly reasonable price.

Adil ve makul olmadığından dolayı önerinizi kabul edemem. - I can't agree to your proposal on the ground that it is not fair and reasonable.

fair
saf
fair
{f} doğrulukla
fair
net
fair
{s} iyi

Tom oldukça iyi dans edebilir, değil mi? - Tom can dance fairly well, can't he?

Tom dün girdiği sınavda oldukça iyi yaptı. - Tom did fairly well on the test he took yesterday.

fair
eşit

Dün gece ipek ve ince kumaş hakkında ya da eşitlik ve adil yargılama hakkında bir rüya gördüm. - I dreamt a dream last night, about silk and fine cloth or about equality and fair trial.

fair
güz

Yarın Tokyo'da hava güzel olacak mı? - Will it be fair in Tokyo tomorrow?

Yağmurdan sonra, güzel hava. - After the rain, fair weather.

fair
{s} çok

Tom'un çok açık bir teni var ve güneşte kolayca yanar. - Tom has a very fair complexion and burns easily in the sun.

Yaklaşık üç yıl süren yoğun çalışmadan sonra Tom Fransızcada çok akıcı oldu. - Tom became fairly fluent in French after about three years of intense study.

fair
{s} beyaz tenli
fair
harfi harfine
fair
{s} adaletli, adil
İngilizce - İngilizce
fair
a community gathering to celebrate and exhibit local achievements

    Heceleme

    a com·mu·ni·ty gath·er·ing to cel·e·brate and ex·hib·it lo·cal achievements

    Türkçe nasıl söylenir

    ı kımyunıti gädhırîng tı selıbreyt ınd îgzîbît lōkıl ıçivmınts

    Telaffuz

    /ə kəˈmyo͞onətē ˈgaᴛʜərəɴɢ tə ˈseləˌbrāt ənd əgˈzəbət ˈlōkəl əˈʧēvmənts/ /ə kəˈmjuːnətiː ˈɡæðɜrɪŋ tə ˈsɛləˌbreɪt ənd ɪɡˈzɪbɪt ˈloʊkəl əˈʧiːvmənts/