What kind of ranch did you grow up on?
- Ne tür bir çiftlikte yetiştin?
Tom and Mary bought a small ranch outside Boston.
- Tom ve Mary, Boston'un dışında küçük bir çiftlik satın aldılar.
The transition from farm life to city life is often difficult.
- Çiftlik hayatından şehir hayatına geçiş çoğunlukla zordur.
The Bakers have a farm up the river.
- Bakers'ların nehrin yukarısında bir çiftlikleri var.
The stable is right behind the farm house.
- Ahır çiftlik evinin tam arkasında.
Tom and his family live in a small farm house not too far from here.
- Tom ve ailesi buradan çok uzakta olmayan küçük bir çiftlik evinde yaşamaktadır.
The stable is right behind the farm house.
- Ahır çiftlik evinin tam arkasında.
Tom and his family live in a small farm house not too far from here.
- Tom ve ailesi buradan çok uzakta olmayan küçük bir çiftlik evinde yaşamaktadır.
We stopped at a farmhouse overnight.
- Geceleyin bir çiftlik evinde durduk.
During the storm, the power went out and the rain battered the windows of the farmhouse.
- Fırtına sırasında, güç gitti ve yağmur çiftlik evinin pencerelerini vurdu.