8r l 1 v to advise, give counsel, to persuade

listen to the pronunciation of 8r l 1 v to advise, give counsel, to persuade
İngilizce - Türkçe

8r l 1 v to advise, give counsel, to persuade teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

red
kırmızı

Kırmızı bir spor araba aldım. - I bought a red sports car.

Neden bankı kırmızıya boyadın? - Why did you paint the bench red?

red
{s} kırmızı (renk)
red
değersiz
red
(cilt) pembe
red
komünist
red
{s} gen. b.h. kızıl, komünist
red
{s} kırmızı, kızıl, al
red
{i} borç

Şirketimizin geleceği tehlikede. Son birkaç yıldır aşırı derecede borçluyuz. - The future of our company is at stake. We have been heavily in the red for the last couple of years.

Bizim aile bütçesi borçludur. - Our family budget is in the red.

red
{s} kızıl saçlı

Hiç kızıl saçlı birini tanıyor musun? - Do you know any redheads?

Tom kızıl saçlı, değil mi? - Tom is a redhead, isn't he?

red
{i} kızılderili
red
{s} solcu
red
kırmızı boya

Bu kan değil. Sadece kırmızı boya. - This isn't blood. It's just red paint.

O saçını kırmızı boyadı. - She dyed her hair red.

red
komunist
red
red admiral kırmızı renkli güzel bir kelebek
red
(sıfat) rus, kırmızı, kırmızı (renk), kızarmış, al, kızıl, komünist, solcu, kızgın, kızıl saçlı, kızıl tüylü, kızılderili
red
anarşist
red
{i} borçlu bakiye
red
(isim) kırmızı, kızıl, kızılderili, borç, borçlu bakiye
İngilizce - İngilizce
red
8r l 1 v to advise, give counsel, to persuade