lütfen

listen to the pronunciation of lütfen
Türkçe - İngilizce
please

Please don't speak so fast. - Lütfen çok hızlı konuşma.

Please tell me where you will live. - Lütfen bana nerede yaşayacağını söyle.

if you please
plz
please; kindly
kindly

Kindly clear the table after you finish your meal. - Yemeğini bitirdikten sonra lütfen masayı temizle.

Please fasten your seat belts, and kindly refrain from smoking. - Lütfen emniyet kemerinizi takınız ve sigara içmekten uzak durunuz.

very kindly; as a favor or kindness
Hold the line!

Hold the line please. I'll put you through to his office. - Hatta kalın lütfen. Ben sizi onun ofisine bağlayacağım.

For all other requests, please hold the line. - Diğer istekler için, lütfen hatta kal.

for pity's sake
prithee
keep the change, please
lütfen bekleyin
Please wait to be seated
lütfen bekleyin
one moment please
lütfen bekleyin
(Bilgisayar) please wait
lütfen bize katılın
(Bilgisayar) please join us
lütfen dinle
please listen
lütfen dinleyin
please listen
lütfen gelin
(Bilgisayar) please come
lütfen okuyun
(Bilgisayar) please read
lütfen parolayı girin
(Bilgisayar) please enter the password
lütfen rahatsız etmeyin
please do not disturb
lütfen tekrar deneyiniz
please try again
lütfen!
prithee
lütfen beklermisiniz
could you please hold on
lütfen beklermisiniz
could you please wait
lütfen acele edin
Please hurry up
lütfen ağrıyı giderecek bir şeyler yapın
Please do something for the pain
lütfen bana gösterin
Please show me
lütfen bana yardım eder misiniz
Could you please help me
lütfen beni takip edin
follow me please
lütfen benimle çekiniz
Please pose with me
lütfen bir battaniye getirin
Please bring me a blanket
lütfen bir battaniye verir misiniz
Would you please get me a blanket
lütfen bir daha tekrarlar mısınız
Say that once more please
lütfen bir kadeh şarap verin
Please give me a glass of wine
lütfen bir kül tablası getirin
Please bring me an ashtray
lütfen bir sonraki londra uçuşuna rezervasyon yapın
Please reserve the next flight to London
lütfen bir tane daha havlu getirin
Please bring me another towel
lütfen bir tane daha yastık getirin
Please bring me another pillow
lütfen bir yastık verir misiniz
Would you please get me a pillow
lütfen bir şişe bira verin
Please give me a bottle of beer
lütfen biraz daha yavaş konuşun
Please speak more slowly
lütfen biraz sıcak su getirin
Please bring me some hot water
lütfen bu dişi kaplayın
Please crown this tooth
lütfen bu odayı temizleyin
Please make up this room
lütfen bunu deneyin
Please try this one
lütfen bunu sigortalayın
I'd like to insure this please
lütfen buraya planı çizin
Please draw a map here
lütfen buraya yazın
Please write it here
lütfen buyrun
please welcome
lütfen daha askı getirin
Please bring me more hangers
lütfen daha sabun getirin
Please bring me some extra soap
lütfen diğer havayolu şirketlerini kontrol ediniz
Please check other airlines
lütfen fiş verin
Please give me a receipt
lütfen formu doldurun
Please fill in this form
lütfen formu doldurun
Please fill this out
lütfen formu nasıl dolduracağımı gösterir misiniz
Please show me how to fill in this form
lütfen geliniz
be good enough to come
lütfen hatta kalınız
(Telekom) please stay on the line
lütfen hemen cevaplayın
please reply asap
lütfen hemen polisi arayın
Please call the police immediately
lütfen hırsızlık raporunu doldurun
Please fill out a theft report
lütfen müşteri hizmetlerine sorun
Please ask customer service
lütfen otelin adresi olan bir kartvizit verin
please give me a business card with the hotel's address
lütfen rahatsız etmeyiniz
Do not disturb
lütfen saçımı yıkayın ve şekillendiriniz
Please shampoo and style my hair
lütfen temiz çarşaf getirin
Please bring me some clean sheets
lütfen tuvalet kâğıdı getirin
Please bring me some toilet paper
lütfen yarın tekrar arayın
Please call again tomorrow
lütfen yerleştirin
(Bilgisayar) please insert
lütfen üstüne alınma
please take no offence
lütfen üzerine alınma
please take no offence
lütfen ıngilizce konuşun
Please speak English
hesap lütfen
(Gıda) the bill please
şöyle buyurun lütfen
please
bir bardak su lütfen
a glass of water please
sakin olun lütfen
please stay calm
212 no.lu dahili hatı bağlayın lütfen
Give me extension 212 please
300 gram tartın lütfen
Please weigh me 300 grams
Mönüyü lütfen
Menu please
acele eder misiniz lütfen
Would you please hurry
aküyü kontrol edin lütfen
Check the battery please
ambulans çağırın lütfen
Please call an ambulance
arabayı lütfen otelime gönderin
Please send a car to my hotel
arka aynayı kontrol edin lütfen
Check the rearview mirror please
arka lâmbaları kontrol edin lütfen
Check the tail lights please
ayrı paketleyin lütfen
Wrap them separately please
ağzınızı açın lütfen
Open your mouth please
bagaj kartınız lütfen
Your baggage claim tag please
başka bir tane gösterin lütfen
Please show me another one
beni bu adrese götürün lütfen
Take me to this address please
beni bu otele götürün lütfen
Take me to this hotel please
beni havalimanına götürün lütfen
Take me to the airport please
beni lütfen ara
call me plz
beni lütfen buraya götürür müsünüz
Take me here please
beni merkeze götürün lütfen
Take me to the center please
beni oraya götürün lütfen
Take me there please
beni tren istasyonuna götürün lütfen
Take me to the train station please
beni şehir merkezine götürün lütfen
Take me downtown please
beni şehire götürün lütfen
Take me to the city please
benim hesabıma yazın lütfen
put it on my bill please
benim için taksi çağırın lütfen
Please order a taxi for me
bilet lütfen
A ticket to please
biletiniz lütfen
Your ticket please
bir bira lütfen
a beer please
bir bira lütfen
One beer please
bir bira lütfen
a glass of beer please
bir business class bilet lütfen
one business class ticket please
bir dakika lütfen
Just a moment please
bir gidiş dönüş bilet lütfen
a round-trip ticket please
bir kalıp sabun verin lütfen
Please give me a bar of soap
bir kavanoz kahve verin lütfen
Please give me a jar of coffee
bir kutu kahvaltılık gevrek verin lütfen
Please give me a box of cereal
bir kutu kola verin lütfen
Please give me a can of cola
bir porsiyon pilav daha lütfen
One more order of rice please
bir poşet patates çipsi verin lütfen
Please give me a bag of potato chips
bir saniye lütfen
just a sec
bir sonraki durak lütfen
Next stop please
bir tam iki çocuk lütfen
One adult and two children please
bir tane daha bira lütfen
Another beer please
bir tane daha lütfen
one more please
bir tek yön bilet lütfen
a one-way ticket please
bir şehir haritası rica ediyorum lütfen
please give me a map of the city
bir şişe meyve suyu verin lütfen
Please give me a bottle of juice
biraz daha lütfen
a little more please
birkaç dilim domuz pastırması verin lütfen
give me several slices of bacon please
birkaç dilim jambon verin lütfen
give me several slices of ham please
birkaç dilim peynir verin lütfen
give me several slices of cheese please
birkaç dilim salam verin lütfen
give me several slices of salami please
bu bagajı taksi standına taşıyın lütfen
Please take this baggage to the taxi stand
bu bluzlara lütfen dikkatli davranır mısınız
Would you please be careful with these blouses
bujileri kontrol edin lütfen
Check the spark plugs please
bunu benim için ayırtın lütfen
Please put this on hold for me
bunu lütfen ütületin
Please have this pressed
burada bir dakika bekleyin lütfen
Wait here a moment please
burada durun lütfen
Stop here please
burada ineyim lütfen
Let me off here please
burada inmek istiyorum lütfen
I'd like to get off here please
burada sigara içmeyin lütfen
Please don't smoke here
buradan biraz daha kesin lütfen
cut a bit more off here please
buraya adresinizi yazın lütfen
Please write your address here
buraya imza atın lütfen
Please sign here
buzlu skoç lütfen
scotch on the rocks please
büyük para rica ediyorum lütfen
I want large bills please
bıyığımı düzeltin lütfen
please trim my moustache
cila kullanın lütfen
please use wax
doktor çağırın lütfen
Please call a doctor
doldurun lütfen
Fill it up please
duble olsun lütfen
make it a double please
ehliyetinizi görebilir miyim lütfen
Can I see your driver license please
en kısa yoldan lütfen
The most direct route
evet lütfen
yes thank you
farları kontrol edin lütfen
Check the headlights please
favorilerimi düzeltin lütfen
please trim my sideburns
flaşörü kontrol edin lütfen
Check the blinker please
frenleri kontrol edin lütfen
Check the brakes please
gümrük deklarasyonunuz lütfen
Your customs declaration
hasta torbası lütfen
an air sickness bag
hattı tutun lütfen
hold the line please
hemen kapatmayın lütfen
Don't hang up yet please
her boyutta madeni para istiyorum lütfen
I'd like coins of all sizes please
herhangi bir sorun olduğu takdirde arayabileceğim birkaç numara verin lütfen
Please give me some numbers to call in case of trouble
hesabı alabilir miyim lütfen
Could I have the bill please
hesabı şimdi ödemek istiyorum lütfen
I'd like to pay now please
hesap lütfen
Bill please
jöle kullanın lütfen
please use gel
kahvaltımı odama lütfen saat 8'de yollayın
Please send my breakfast at 8 a.m
kahve rica ediyorum lütfen
i'd like some coffee please
kareli bir kravat gösterin lütfen
Please show me a tie in plaid
kimliğiniz lütfen
Your ID please
kimliğinizi görebilir miyim lütfen
Can I see your ID please
koyu renk bir kravat gösterin lütfen
Please show me a tie in a solid color
köpük kullanın lütfen
please use mousse
küçük para rica ediyorum lütfen
I want small bills please
kısa kesin lütfen
cut it short please
lastiklerin havasını kontrol edin lütfen
Check the air in the tires please
lekeli bir kravat gösterin lütfen
Please show me a tie with polka dots
mönüyü ve şarap mönüsünü alabilir miyim lütfen
May I have the menu and the wine list please
oda servisi lütfen
room service
oda servisi lütfen
service offered by a hotel to have meals delivered directly to one's room please
ona beni aramasını söyleyin lütfen
Please ask him to call me
orta lütfen
Medium rare please
orta tribünde bir bilet verin lütfen
Give me a ticket in the center stand please
paramın üstü lütfen
My change please
pasaportuma lütfen damga vurur musunuz
Would you please stamp my passport
pasaportunuz lütfen
Your passport please
pasaportunuzu görebilir miyim lütfen
Can I see your passport please
poşet alabilir miyim lütfen
can i have a bag please
radyatörü kontrol edin lütfen
Check the radiator please
ruhsatınızı görebilir miyim lütfen
Can I see your vehicle registration please
saatimi temizler misiniz lütfen
Would you please clean my watch
sadece saçlarım ucunu kesip düzeltiniz lütfen
just a trim please
sakalımı düzeltin lütfen
please trim my beard
saç sakal lütfen
Haircut and shave please
saç spreyi kullanmayın lütfen
without hair spray
saçıma fön çekin lütfen
Please blow dry my hair
saçıma saç spreyi sıkın lütfen
please fix the style with hair spray
saçımı geriye tarayın lütfen
Please comb my hair back from the forehead
saçımı ortadan ayırın lütfen
please part my hair in the middle
saçımı sol tarafa ayırın lütfen
please part my hair on the left side
sigortanızı görebilir miyim lütfen
Can I see your insurance card please
sigortayı kontrol edin lütfen
Check the fuses please
taksimetre lütfen
The meter please
tekrar edin lütfen
Say that again please
uçları içe kıvırın lütfen
please curl the ends inward
valizim için lütfen birini yollar mısınız
Please send someone for my baggage
valizimi lütfen odama gönderir misiniz
Would you please send the luggage to my room
valizlerimi otele yollayın lütfen
Send my baggage to the hotel please
vantilatör kayışını kontrol edin lütfen
Check the fan belt please
viski ve su lütfen
whisky and water
yan aynaları kontrol edin lütfen
Check the sideview mirro please
yağı değiştirin lütfen
I would like an oil change please
yağı kontrol edin lütfen
Check the oil please
yemek için beni uyandırır mısınız lütfen
could you wake me for the meal
yumuşak perma lütfen
a soft perm please
çay rica ediyorum lütfen
i'd like some tea please
çizgili bir kravat gösterin lütfen
Please show me a tie with stripes
çok pişmiş lütfen
Well-done please
ücret tarifenizi gösterin lütfen
Show me a list of your rates please
üstü kalsın lütfen
keep the change please
üç katlı sandviç ve süt lütfen
Bring me a triple decker sandwich and milk please
Türkçe - Türkçe
Birinden bir şey isterken "dilerim, rica ederim" anlamlarında kullanılır: "Lütfen yukarıya teşrif buyurun beyefendi!"- O. C. Kaygılı. İstemeyerek, gönülsüz
lütfen