ağaç

listen to the pronunciation of ağaç
Türkçe - İngilizce
tree

Are you going to cut down all the trees here? - Buradaki tüm ağaçları kesecek misin?

Flowers and trees need clean air and fresh water. - Çiçeklerin ve ağaçların temiz havaya ve taze suya ihtiyacı vardır.

pertaining to trees; living in trees
post; pole
wooden

Most Shakuhachi are made from bamboo, but recently some wooden ones have appeared. - Japon flütleri çoğunlukla bambu kamışından yapılır, fakat son zamanlarda bazı ağaç olanları ortaya çıkmıştır.

tree; wood, timber wooden; timbered; arboreal
arboreal
wood, timber
tree-like
timber
timbered
wood

The park is well wooded. - Parkın her yanı ağaçlık.

This table is made out of wood. - Bu masa ağaçtan yapılmıştır.

arbor
pawpaw
gallowstree
of wood
tree of
burl
ağaç altındaki çalılık
underbrush
ağaç kabuğu
bark
ağaç kanseri
canker
Ağaç yaş iken eğilir
(Atasözü) You can't teach an old dog a new trick
ağaç aşısı
(Tarım) Graft, grafting
ağaç parkı
park tree
ağaç yaprakları
tree leaves
ağaç yongası
wood chip
Ağaç dikme günü
Bird Day
Ağaç dikme günü
Arbor Day
Ağaç yaşken eğilir
You can't teach an old dog new tricks
ağaç altında büyüyen çalılar
underwood
ağaç altındaki çalılık
undergrowth
ağaç balı
the sweet resin of certain fruit trees
ağaç balı
resin (of certain trees)
ağaç barikat
abatis
ağaç biti
plant louse
ağaç budama sanatı
topiary
ağaç burgusu
auger bit
ağaç bıçağı
drawing knife
ağaç dalları
upper branches (of tree)
ağaç dalı
bough
ağaç dalı
bough, tree branch
ağaç damarı
grain
ağaç delgisi
auger, gimlet
ağaç devirmek
to fell a tree
ağaç dikme
arbour [Brit.]
ağaç dikme
arbor
ağaç dikmek
to plant a tree
ağaç ebegümeci
tree mallow
ağaç etmek
stand up
ağaç gibi
arborescent
ağaç gibi
dendroid
ağaç gibi
arboreous
ağaç gövdesi
bole, tree trunk
ağaç gövdesi
bole
ağaç hacim cetveli
tree volume table
ağaç hacmi
tree volume
ağaç hamuru
wood pulp
ağaç hatmisi
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: ebegümecigiller,hubbaziye) rose of Sharon, shrub-althaea
ağaç ile ilgili
arboreous
ağaç incirkuşu
(Tabiat Doğa) (kuş, Fam: kuruksallayangiller) tree pipit
ağaç içerik
(Bilgisayar) tree content
ağaç işi
woodwork
ağaç işleme makinesi
wood working machine
ağaç işleri
woodwork
ağaç kabuğu zarı
cicatrice
ağaç kabuğunun altındaki tabaka
sap wood
ağaç kabuğunun içi
liber
ağaç kalemi
wood chisel
ağaç kama
cross-tongue, nog
ağaç kaplama
wooden panelling, wainscot, veneer
ağaç kaplama
wooden wainscoting
ağaç kavunu
citron
ağaç kavunu yemişi
citron
ağaç kesen kimse
lumberjack
ağaç kesme
lumbering
ağaç kesmek
lumber
ağaç kesmek
fell trees
ağaç kesmek
to log, to lumber, to cut trees
ağaç kesmek
cut down
ağaç kurbağası
tree frog, tree toad
ağaç kurbağası
(Tabiat Doğa) (kurbağagiller, Fam: kurbağalar) wood frog
ağaç kurbağası
tree frog

I found a tree frog on the wall in my bathroom. - Banyomun duvarında bir ağaç kurbağası buldum.

ağaç kurdu
ağaçkurdu
ağaç kurdu
a wood-boring maggot
ağaç kuşak
binding piece
ağaç kökleri ile dolu
stubby
ağaç kökü
stump
ağaç kömürü
wood coal
ağaç kömürü
wood charcoal, charcoal
ağaç kütüğünden kayık
dugout
ağaç lifi
wood fiber
ağaç musluk
spigot
ağaç olmak
to take root, to cool one's heels, to wait for an extremely long time
ağaç olmak
plant
ağaç olmak
slang to stand and wait a long time
ağaç oyma
wood carving
ağaç oyma
wood engraving
ağaç oyma işi
wood-carving
ağaç oymacılığı
wood-carving
ağaç oymacılığı
wood engraving
ağaç oymacılığı
woodcraft
ağaç oymacısı
wood carver
ağaç oymacısı
wood engraver
ağaç pamuğu
wood wool
ağaç piçi
scion
ağaç sansarı
beech marten
ağaç sansarı
pine marten
ağaç sökme makinesi
tree lifter
ağaç sınıfı
tree class
ağaç sınırı
tree line
ağaç takoz
wooden wedge, wood brick
ağaç talaşı
wood shavings
ağaç teknolojisi
wood technology
ağaç tepesi
tree-top
ağaç testeresi
wood saw
ağaç tokmak
maul
ağaç unu
wood flour
ağaç uru
gall
ağaç uru yapan sinek
gallfly
ağaç vidası
wood screw
ağaç yaprakları
foliage
ağaç yapı
a) wooden structure b) tree structure
ağaç yaş/taze iken eğilir
(Atasözü) Train a child while his mind is pliant
ağaç yaşı
tree age
ağaç yetişmeyen bölge sınırı
timber line
ağaç yetişmeyen bölge sınırı
latitude in the polar regions above which vegetation cannot grow
ağaç yetişmeyen bölge sınırı
timberline
ağaç yetişmeyen yükseklik sınırı
timberline
ağaç yetişmeyen yükseklik sınırı
timber line
ağaç yetişmeyen yükseklik sınırı
altitude above which plants and trees cannot grow
ağaç yetişmeyen yükseklik sınırı
tree line
ağaç yetiştirme
sylviculture
ağaç yetiştirme
arboriculture
ağaç yetiştirme
cultivation of trees and shrubs
ağaç yumrusu
bur
ağaç çileği
ağaççileğiæ
ağaç çivi
treenail, wooden peg
ağaç çivi
treenail
ağaç çivi
dowel, nog, peg, treenail
ağaç çivi
peg
ağaç çivi ile çakmak
peg
ağaç çiçeği
blossom
ağaç özsuyunu akıtma oluğu
spile
ağaç özü
alburnum
ağaç ıslahı
tree breeding
ağaçlar
trees

This park is pretty big; it has a lot of trees and many flowers. - Park oldukça büyüktür; Çok sayıda ağaçları ve çok sayıda çiçekleri vardır.

The leaves of the trees turn yellow in fall. - Ağaçların yaprakları sonbaharda sarıya döner.

kumaşı tezgâhta gergin tutan ağaç
temple
kızılcık benzeri ağaç
dogwood
ağaç dalı
limb
ağaç dalı
tree branch
ağaç dikmek
plant a tree
betel ağaç
betel
damar (ağaç vb)
streak
damar (ağaç)
streak
ekme (ağaç vb)
planting
ekmek (ağaç vb)
plant
meyve veren ağaç
bearer
yuvarlak ağaç
log
ağaç dalı
branch

The tree branch broke when a bullet hit it. - Bir mermi ona vurduğunda ağaç dalı kırıldı.

A robin sits on a tree branch. - Bir nar bülbülü bir ağaç dalında oturur.

anıt ağaç
Big tree
düzgün kesilmiş etrafı düzeltilmiş ağaç
corrected properly trimmed around the trees
kuru ağaç
dry tree
maun da denilen bir ağaç
also known as a mahogany tree
atkestanesi türü bir ağaç
buckeye
bilimsel amaçla ağaç yetiştirilen alan
arboretum
bol meyve veren ağaç
a good bearer
budanmış ağaç
pollard
bükme ağaç
bentwood
dibi ağaç kökleri ile dolu
(nehir) snagged
dibi ağaç kökleri ile dolu
snaggy
dikili ağaç
(Çevre) planted tree
golfte ağaç sopa
driver
güzel kokulu bir ağaç
Angostura
ikili ağaç
(Bilgisayar) binary tree
inmek (ağaç, direk vb'nden)
skin down
inmek (ağaç/direk)
skin down
kare başlı ağaç vidası
lag screw
kereste-ağaç endüstrisi
timber-wood industries
kerestelik ağaç
timber
kerestelik ağaç
timber tree
kerestelik ağaç kesme
lumbering
kokulu bir tür yumuşak ağaç
camphorwood
komple ağaç
all-wood
kozalaklı ağaç
conifer
kusurlu ağaç
cull tree
küçük ağaç
tree clubmoss
kızıl keresteli ağaç
redwood
kızılcık benzeri bir tür ağaç
dogwood
meyve veren ağaç
a good bearer
nehir dibine saplı ağaç
snag
nil'de yüzen ağaç ve bitki kümesi
sudd
ormanda yetişen ağaç
stand
oval meyvesi olan tropik bir ağaç
calabash tree
pagoda biçiminde ağaç
pagoda tree
reçineli ağaç
resinous wood
rüzgârın devirdiği ağaç
windfall
sarı ağaç
gopherwood
sarı gerdanlı ağaç sansarı
stone marten
sert ağaç
hardwood
seyrek yaş halkalı ağaç
wide-ringed timber
soylu ağaç
(Tıp) daphne
tercih edilen ağaç
(Bilgisayar) preferred tree
top ağaç tree which has
a rounded or umbrellalike shape
yaprak dökmeyen ağaç
evergreen
yaprak dökmeyen büyük çiçekli kısa ağaç
rhododendron
yeni ağaç dikmek
replant
yerli ağaç
(Çevre) native tree
örnek ağaç
(Çevre) sample tree
Türkçe - Türkçe
Bu gibi bitkilerin gövdesinden ve dallarından yapılan
Direk
Gövdesi odun veya kereste olmaya elverişli bulunan ve uzun yıllar yaşayabilen bitki
Meyve verebilen, gövdesi odun veya kereste olmaya elverişli bulunan ve uzun yıllar yaşayabilen bitki
(Osmanlı Dönemi) HEYŞUR
(Osmanlı Dönemi) SEHMA'
(Osmanlı Dönemi) HEYŞER
(Osmanlı Dönemi) KİRDAR
(Osmanlı Dönemi) ZABYAN
(Osmanlı Dönemi) şecere
ağaç arısı
Düzgün kanatlı, kuyruğunda yumurtlama hortumu olan, 3-4 cm boyunda ağaç zararlısı
ağaç balı
Erik, kayısı gibi ağaçlardan sızan zamk
ağaç biti
Yarım kanatlılardan, bitkiler üzerinde yaşayan, sıçrayıcı bir böcek türü (Psylla)
ağaç ebegümeci
Ebegümecigillerden, boyu yüksek bir ot (Fr. lavatere)
ağaç kaplama
Konut duvarlarını yalıtma ve güzelleştirme amacıyla ağaç veya ağaç ürünlerinden yararlanılarak yapılan kaplama
ağaç kavunu
Turunçgillerden, Akdeniz ülkelerinde yetişen, taç yaprakları mavimsi pembe, küçük bir ağaç (Citrus medica)
ağaç kavunu
Bu ağacın iri bir limon görünüşündeki buruşuk kabuklu yemişi
ağaç kurbağası
Kurbağagillerden, boyu 3-5 cm olan, sırtı yaprak yeşili, ağaçlara tırmanan bir kurbağa türü (Hyla arborea)
ağaç kurdu
Ağaçları kemirerek beslenen birtakım sinek kurtçuklarına verilen ad
ağaç küpesi
Hatmi
ağaç mantarı
Ağaçta biten bazitli mantarlara verilen ad (Collybia velutipes)
ağaç minesi
Mine çiçeğigillerden, bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilen, kırmızı, mor çiçekli bir ağaççık (Lantana)
ağaç mobilya
Oturma, yemek yeme, çalışma, yatma vb. işlerin yapılmasında kolaylık ve rahatlık sağlayan, parçalarının büyük çoğunluğu masif, lifli, yongalı ve tabakalı ağaç malzemeden yapılan, taşınabilir veya sabit olarak kullanılan eşya
ağaç nemi
Ağaçta bulunan su miktarının, aynı ağacın mutlak kuru ağırlığına oranı
ağaç oyma
Oyma baskı sanatlarından düz bir baskı tekniği
ağaç parkı
Örnek olabilecek çeşitli ağaçların ve bitkilerin bilimsel amaçlarla yetiştirildiği alan, arboretum
ağaç sakızı
Reçine
ağaç sansarı
Sansargillerden, sırtı koyu esmer, karnı daha açık, iyi tırmanan, postu değerli bir memeli türü (Martes martes)
ağaç serçesi
bakınız: dağ serçesi
ağaç yılanı
Su yılanıgillerden, 120 cm kadar uzunlukta, ağaçlar üzerinde yaşayan bir tür yılan
ağaç çileği
Ahududu
Ağaç dalı
çıpkı
Ağaç dalı
(Osmanlı Dönemi) İZK
Ağaçlar
(Osmanlı Dönemi) ARİN
acı ağaç
Sedef otugillerden, sıcak ülkelerde yetişen, kabuğu ve odunu hekimlikte kullanılan küçük bir ağaç, kavasya (Quassia amara)
ağaçlar
(Osmanlı Dönemi) eşcar
kokak ağaç
Kokar ağaç
kokar ağaç
Sedef otugillerden, Avrupa'ya Çin'den getirilmiş, kısa zamanda yetişip boy attığı için bir gölge ağacı olarak dikilen, kötü kokan bir ağaç, kokak ağaç, aylandız (Ailanthus glandulosa)
kör ağaç
Kontratablanın orta kısmında tabla kalınlığının en az yarısını oluşturan, yumuşak ağaçlardan değişik yöntemlerle elde edilen masif ağaç tabakası
kör ağaç
Kontratablada orta katı oluşturan ve genellikle yumuşak ağaçlardan hazırlanan bölüm
top ağaç
Gövdesi yüksekçe bir yerden kesilerek dallandırılan ağaç
ağaç